Takipçi Trihemiolialar, Kabile Halkı

Yetiştirme Maliyeti 240
Bakım Masrafı 48
Menzilli Hasarı 32
Menzil 80
Dakikadaki Atış Sayısı 7
Gemi Sağlığı 650
Gemi Hızı 6
Yakın Muh. Saldırısı 5
Silah Hasarı 24
Yakın Muh. Savunması 12
Zırh 10
Sağlık 40
Güçler & Zayıflıklar
  • Zayıf omurga gücü
  • Orta mürettebat
  • Yakalanamaz
  • Zayıf tokmaklama
  • Kötü bindirme
  • Ortalama menzilli çarpışma
  • Kısa menzil
  • Seri atış hızı
  • Çok iyi hasar ve zırh delimi
  • Yakın muharebede çok zayıf
  • Çok düşük moral
Tanım

Korsan avı için bir tekne olan "trihemiolia"yı ya da "iki buçuk"u, doğu Akdeniz'de önemli bir donanma gücü olan Rodosluların geliştirmiş oldukları düşünülür. Rodos'un, denize ve denizciliğe tamamiyle bağlı bir ada olduğu düşünülecek olursa, bu inanılabilir bir teoridir. Korsanlar, bireme ya da dieresten geliştirilmiş, iki kürek dizili bir gemi olan hemiolayı kullanırlardı; korsan avcılarının, üç kürek dizili trieres ya da kadırgaları alıp, benzer biçimde değiştirmeyi düşünmüş olmaları da mantıklıdır. Bir trihemiolia, her iki yanda yine üç kürek dizisine sahip olduğu halde, en yukarıdaki kürek dizisinin kürek sayısı yarıya düşürülmüş ve geminin ortasına yerleştirilmişti. Sonuç, üstündeki okçular için, hemiolaya karşı bir yükseklik üstünlüğü sağlayan daha kullanışlı ve hızlı bir tekneydi. Yalnızca bir adanın insan gücünü kullanabilen Rodoslular için aynı zamanda stratejik bir fayda da vardı: tam kadro kürekçilerle altı trieres savaş gemisine ya da aynı adam sayısına yedi trihemioliasa sahip olabilirlerdi. Bu faydalı tasarım, kısa bir süre içinde, Akdeniz çevresindeki diğer denizci güçleri tarafından benimsenmişti.

Arap Yarımadası bir devlet değildi ancak birbiriyle ilişkili kabilelerin ve güçlü ailelerin rağbet gösterdikleri bir yerdi. Göçebe Bedeviler koyun yetiştirip çölde eşya ticareti yaparlarken çiftçiler de vahaların etrafına yerleşmişlerdi. Develer, göçebe kabilelerin güç kazanmasına yardımcı oldular ve çeşitli kabileler çok farklı savaş teknikleri geliştirdiler ancak piyadeler Arap ordusundaki önemlerini korudu. Zırh giymeyen sapancılar hızlı ve etkili askerlerdi ve Araplar ayrıca yakın muharebelerdeki hünerleriyle de övünürlerdi. Geleneksel olarak bir yerleri fethetmeyi değil de yağmalamayı amaçlayan baskıncılar olarak savaşırlardı. Baskınlar ya da “razzialar” savaşçılara onur kazandırmanın yanında kabileler için çiftlik hayvanı ve mal sağlardı. Mücadeleler genellikle küçük ölçekli olurlardı ve üstünlük karşısında mücadele etmiş şekilde geri çekilmek utanç verici bir davranış sayılmadığı için fazla zayiat verilmezdi. Mısır’ın fethinden sonra Roma’nın, Hindistan ile olan karlı ticaretini sürdürmek için Arap Yarımadası’nı geçmesi gerekti ancak Romalılar çölü ve çöl halkını asla tam olarak ele geçiremedi.

Bulunduğu Uluslar