Saldırı Biremeleri, Oksilyer Arap Mızrakçıları
Yetiştirme Maliyeti | 280 | |
Bakım Masrafı | 56 | |
Gemi Sağlığı | 501 | |
Gemi Hızı | 6 | |
Yakın Muh. Saldırısı | 13 | |
Silah Hasarı | 25 | |
Yakın Muh. Savunması | 49 | |
Zırh | 45 | |
Sağlık | 45 |
Kabiliyetler
Güçler & Zayıflıklar
- Çok zayıf omurga gücü
- Çok hafif mürettebat
- Yüksek hız
- Zayıf tokmaklama
- İyi bindirme
- İyi savunma birimi
- Düşük hasar ancak ortalama zırh delimi
- Ortalama saldırı
- Normal Moral
Tanım
Su düzeyi mahmuzları, bir tekneye ilk defa MÖ 850 dolaylarında takılmıştı. Savaş gemileri ve donanma taktikleri biçim değiştirmişti. Gemiler artık su üzerinde piyade savaşları için bir zemin değillerdi; geminin kendisi bir silaha dönüştü. Yeni gerçeklik çöktükçe gemiler değişti. Hızlı tokmaklama bir düşmanı delecek ve batıracaktı, bu nedenle daha ince, hızlı ve kullanışlı gemiler gerekiyordu. Daha fazla hıza olan talep, açıkça daha fazla küreğe ihtiyaç duyuyordu, tek dizi kürekli hızlı gemilerin uzun zaman sonra pratikten yoksun ve aptalca oldukları anlaşıldı. O zaman çözüm, ilkinin üzerine ikinci bir kürek seti yerleştirmekti, lakin kürekçilerin oturma sıralarına olanak sağlamak için iyice denkleştirilmiş bir halde. "İki kürek setli" anlamına gelen Latince bir kelime olan biremelerin, ya da Yunanca karşılığı dierelerin, daha önceki tasarımlardan, iki katı kürekçiye sahip olmaktan başka farkları yoktu. Hareket kabiliyetleri yüksek ve hızlılardı ve de savaşan bir takım taşıyabilirlerdi. Bazı uluslar, bireme mürettebatlarına ayrıca ateş çömlekleri verdiler, bu kil çömlekler yağ ve ziftle doldurulur ve tamamiyle mantıklı bir umutla, düşman gemilerini ateşe vermek için fırlatılırlardı.
Arap Yarımadası bir devlet değildi ancak birbiriyle ilişkili kabilelerin ve güçlü ailelerin rağbet gösterdikleri bir yerdi. Göçebe Bedeviler koyun yetiştirip çölde eşya ticareti yaparlarken çiftçiler de vahaların etrafına yerleşmişlerdi. Develer, göçebe kabilelerin güç kazanmasına yardımcı oldular ve çeşitli kabileler çok farklı savaş teknikleri geliştirdiler ancak piyadeler Arap ordusundaki önemlerini korudu. Zırh giymeyen sapancılar hızlı ve etkili askerlerdi ve Araplar ayrıca yakın muharebelerdeki hünerleriyle de övünürlerdi. Geleneksel olarak bir yerleri fethetmeyi değil de yağmalamayı amaçlayan baskıncılar olarak savaşırlardı. Baskınlar ya da “razzialar” savaşçılara onur kazandırmanın yanında kabileler için çiftlik hayvanı ve mal sağlardı. Mücadeleler genellikle küçük ölçekli olurlardı ve üstünlük karşısında mücadele etmiş şekilde geri çekilmek utanç verici bir davranış sayılmadığı için fazla zayiat verilmezdi. Mısır’ın fethinden sonra Roma’nın, Hindistan ile olan karlı ticaretini sürdürmek için Arap Yarımadası’nı geçmesi gerekti ancak Romalılar çölü ve çöl halkını asla tam olarak ele geçiremedi.