Saldırı Quadremeleri, Oksilyer Hoplitler
Yetiştirme Maliyeti | 720 | |
Bakım Masrafı | 144 | |
Gemi Sağlığı | 825 | |
Gemi Hızı | 5 | |
Yakın Muh. Saldırısı | 34 | |
Silah Hasarı | 26 | |
Yakın Muh. Savunması | 57 | |
Zırh | 80 | |
Sağlık | 60 |
Kabiliyetler
Güçler & Zayıflıklar
- Ortalama omurga gücü
- Orta mürettebat
- Ortalama hız
- Ortalama tokmaklama
- Ortalama bindirme
- İyi savunma birimi
- Düşük hasar ancak ortalama zırh delimi
- Ortalama saldırı
- Normal Moral
Tanım
Antik büyük savaş gemilerinin nasıl çalıştığına dair ortada epey tartışma vardır; prensipleri anlaşılmıştır fakat ayrıntıları pek net değildir. Bir Roma "quadreme"si ya da Yunan "tetreres"i, eğer isim tam olarak çevrilirse, dört sıra kürek takımına sahipmiş gibi görünür. Ne var ki, her kısma bir kürekçi düşecek şekilde dört kürek setinin, mükemmelce eğitilmiş bir tayfayla bile birbirlerine dolaştırılmadan nasıl kullanılabileceği ya da en tepedeki setin kürekçilerinin, çok dik bir açıyla yerleştirilmiş olan son derece uzun küreklerle nasıl başa çıkıp da, bir güç oluşturabildikleri çok belirsizdir. İhtimaller şunlar ki; "kürek" terimi, "kürekçi" terimiyle eş anlamlı kullanılmaya başlanmış ve en aşağıdaki oturma dizisinde kürek başına bir adamdan fazlası bulunmuş olabilir. Diğer ihtimalse, kısım başına iki adamlı çift kürek dizisine dönülmüş olabilir. İki dizi kürek seti, aynı zamanda her gemi için daha ucuz bir inşa işi oluşturacaktır. Her iki durumda da, sonuç, daha hafif olan kadırgayla hızda rekabet edebilecek olduğu halde, daha geniş bir savaşan takım ya da ağır silah parçaları için daha fazla güverte alanına sahip bir gemiydi.
Hoplitlerin tarihi, MÖ 8'inci ve 7'inci yüzyıllarda Yunan şehir devletleri arasındaki savaşlara dayanır. Yunan-Pers Savaşları esnasında, hoplitlerin çoğu Korint tarzı tunç başlıklar ve sertleştirilmiş keten ya da kanvastan ya da tunçtan göğüs zırhları giyerlerdi. Kısa bir kılıçla ve dengeleyici olarak tunçtan dipçik mili bulunan demir temrenli bir mızrakla silahlandırılmışlardı. Buna rağmen hoplitler isimlerini, taşıdıkları yuvarlak hoplon kalkanlarından aldılar. Hoplon ve mızrak birleşimi, onların genelde sekiz saf derinlikli bir mızrakçı bloğu olan falanks olarak savaşmalarını gerektiriyordu. Sıklaştıklarında, her adam, diken diken olan mızrak uçlarından bir duvar oluşturarak, kendi bitişiğindekinin kalkanı arkasında korunak bulurdu.
Esasında tüm hoplitler yurttaş askerlerken, tam zamanlı paralı askerler onların yerlerini aldılar ve Yunan dünyasının standart savaşan birimi haline geldiler. Sonradan, Makedonya'nın II. Phillip'inin ve Büyük İskender'in altında, mızrak beş metre uzunluğunda sarissa kargısına doğru gelişim gösterirken, kalkanlar daha küçük oldu. Savaşlarda çok başarılı olduklarından dolayı birçok ordu hoplit falanksını taktiksel bir birim olararak benimsedi.