Akrep Kadırgaları, Kelt Sapancıları

Yetiştirme Maliyeti 670
Bakım Masrafı 134
Menzilli Hasarı 20
Menzil 150
Dakikadaki Atış Sayısı 7
Gemi Sağlığı 693
Gemi Hızı 6
Yakın Muh. Saldırısı 8
Silah Hasarı 24
Yakın Muh. Savunması 37
Zırh 25
Sağlık 45
Güçler & Zayıflıklar
  • Kötü omurga gücü
  • Hafif mürettebat
  • Yüksek hız
  • Zayıf tokmaklama
  • Ortalama bindirme
  • İyi menzilli çarpışma
  • Çok kısa menzil
  • Ortalama atış hızı
  • Düşük hasar ancak ortalama zırh delimi
  • Yakın muharebede çok zayıf
  • Çok düşük moral
Tanım

Antik dünyada bulunan tüm gemiler içerisinden, en ünlü ve tanınabilir olarak kalanı kadırga ya da trierestir. Hollywood'un neredeyse tüm "kılıç ve sandal" filmleri, bir yerlerde bir kadırga barındırırdı. Bu tekneler tamamen savaş için tasarlanmışlardı. Adını, her iki yanda taşıdığı, kürekçilere çalışmaları için alan verebilmek için, iyi ayarlanmış sütunlarla üst üste yığılmış üç kürek dizisinden alırdı. En yukarıdaki kürek dizisi, omurgadan destek alan bir çıkıntıya yerleştirilmiş bir ıskarmoz eksenine yerleştirilmişti. Bu, en yukarıdaki küreklerin, daha aşağıda olanlar dolaşmadan denize daha keskin bir açıyla ulaşabilmelerine olanak sağlardı. Yüksek hızlı vuruşlara sahip olan kadırga, gemilerin tazısıydı ve yaygın inancın aksine, tüm kürekçileri kölelerden oluşmazdı. Yunan teknelerinin içindekiler yurttaşlardı ve onlara kamçı değil, saygı gösterilirdi. Aynı zamanda daha çok iyi hava gemileriydi ve Atlantik gibi haşin denizlere uygun değillerdi; küreklerin en alçakta olanları, su düzeyinin yarım metreden daha az yukarısındaydılar. Ne var ki, bu, kadırganın diğer gemilere karşı muhteşem bir silah olmasını engellemedi: yüksek hızlı bir tokmaklama saldırısı, neredeyse tüm hedeflerin yanında bir delik açabilirdi. Bu tür, aynı zamanda farklı şekillerde kullanılabilmek için de yeterliydi, bu, onun okçular taşımasına ve küçük ağır silah parçaları tasnif edebilmesine yol açtı.

Söz konusu Keltler olunca, adam öldürmenin en iyi yolu, göğüs göğüse muharebeydi. Keltler bunun kişisel cesarette büyük değeri olduğunu ve mesafeden öldürmekte hiç bir onur olmadığını düşünürlerdi. Böyle olsa da, sapancılar, ciritçiler ve okçular, yine de savaş meydanında yerlerine sahiptiler. Bu bazı Keltlerin savaşa gidebilmelerinin tek yoluydu: Kelt savaşçıları kendi teçhizatlarını öderlerdi, bu yüzden yalnızca varlıklı olanlar, iyi zırhlara ve silahlara güç yetirebilir ya da onları taşımaya hakları olabilirdi. Avcı erleri genelikle yoksullardı: asiller sınıfına bağlı olarak hizmet eden hür adamlar. Asil efendileriyle aynı mevkiye ulaşmayı asla ümit edemeyecek olsalar da, yine de savaşın kesme ve saplamasında değerlerini kanıtlayabilirlerdi.