Gümüş Kalkan Kargıcıları
Yetiştirme Maliyeti | 1,280 | |
Bakım Masrafı | 200 | |
Yakın Muh. Saldırısı | 44 | |
Silah Hasarı | 28 | |
Hücum Bonusu | 13 | |
Yakın Muh. Savunması | 42 | |
Zırh | 100 | |
Sağlık | 60 | |
Taban Moral | 70 |
Kabiliyetler
- Disiplinli
- Cesaretlendirme
- Düzenli Saldırı
- Saklan (orman)
- Kargı Falanksı
Güçler & Zayıflıklar
- Çok iyi savunma birimi
- Düşük hasar ancak ortalama zırh delimi
- Ortalama saldırı
- İyi moral
- Falanksta değilken çok korunmasız
Tanım
Seferlerinin son yıllarında Büyük İskender, seçkin hipaspist piyadelerinin adını argyraspides, başka bir deyişle “gümüş kalkanlar” olarak değiştirmişti. İskender’in zamansız ölümünün akabinde generalleri, topraklar ve bunun getirdiği muazzam güç için birbirleriyle savaştılar. Mücadeleler bittiğinde ise eski “kampın başkomutanı” Selevkos, Babil’in ve doğudaki diğer satraplıkların kontrolünü eline alarak MÖ 306’da kendini kral ilan etti. Aldığı topraklar, sonradan Selevkos İmparatorluğu olarak nam salmış ve gümüş kalkanlar, en başından beri ordusunun seçkin kısmını oluşturmuştu. Görev yaptıkları sürenin büyük kısmında Makedonya tarzında silahlanmış ve tıpkı şanlı ataları gibi falanks dövüşü eğitimi almışlardı. Fakat MÖ 190’da Magnesia’da Romalılardan alınan ezici mağlubiyetin sonrasında Selevkoslular, gümüş kalkanlar üzerinde, taktik bazında olmasa da silah bazında, kendilerini mağlup eden Roma lejyonlarını örnek alarak yeni yaptırımlara gittiler. MÖ 166’daki Defne Töreni’nde başı çeken 5000 adamın, bu şekilde silahlanmış gümüş kalkanlar olduğu düşünülmektedir.