Saldırı Biremeleri, Lejyonlar

Yetiştirme Maliyeti 420
Bakım Masrafı 84
Gemi Sağlığı 501
Gemi Hızı 6
Yakın Muh. Saldırısı 47
Silah Hasarı 35
Yakın Muh. Savunması 48
Zırh 80
Sağlık 60
Güçler & Zayıflıklar
  • Çok zayıf omurga gücü
  • Çok hafif mürettebat
  • Yüksek hız
  • Zayıf tokmaklama
  • İyi bindirme
  • İyi saldırı
  • Ortalama savunma
  • Ortalama hasar ancak düşük zırh delimi
  • Normal moral
Tanım

Su düzeyi mahmuzları, bir tekneye ilk defa MÖ 850 dolaylarında takılmıştı. Savaş gemileri ve donanma taktikleri biçim değiştirmişti. Gemiler artık su üzerinde piyade savaşları için bir zemin değillerdi; geminin kendisi bir silaha dönüştü. Yeni gerçeklik çöktükçe gemiler değişti. Hızlı tokmaklama bir düşmanı delecek ve batıracaktı, bu nedenle daha ince, hızlı ve kullanışlı gemiler gerekiyordu. Daha fazla hıza olan talep, açıkça daha fazla küreğe ihtiyaç duyuyordu, tek dizi kürekli hızlı gemilerin uzun zaman sonra pratikten yoksun ve aptalca oldukları anlaşıldı. O zaman çözüm, ilkinin üzerine ikinci bir kürek seti yerleştirmekti, lakin kürekçilerin oturma sıralarına olanak sağlamak için iyice denkleştirilmiş bir halde. "İki kürek setli" anlamına gelen Latince bir kelime olan biremelerin, ya da Yunanca karşılığı dierelerin, daha önceki tasarımlardan, iki katı kürekçiye sahip olmaktan başka farkları yoktu. Hareket kabiliyetleri yüksek ve hızlılardı ve de savaşan bir takım taşıyabilirlerdi. Bazı uluslar, bireme mürettebatlarına ayrıca ateş çömlekleri verdiler, bu kil çömlekler yağ ve ziftle doldurulur ve tamamiyle mantıklı bir umutla, düşman gemilerini ateşe vermek için fırlatılırlardı.

Gaius Marius'un MÖ 104'teki askeri ıslahatları, Roma ordusunu profesyonel savaşan bir güce çevirdi. Artık askere alınmak için toprağa sahip olmak gerekmiyordu; Roma vatandaşlığı yeterliydi. Geri dönülmesi gereken tarlaları olmayan adamlar, daha uzun seferlerde ödeme, ihtişam ve de emekliliğin faydaları uğruna savaşarak, orduyu meslek yaşamları yapmak istiyorlardı. Lejyonlar devletin harcamalarıyla donatılıyordu ve her adam bir pilum, bir gladius ve de kendi lejyonlarının nişanıyla bezeli geniş bir "scutum" kalkanı taşırdı. Marius'un hükmünde, savaşmayanlarla adam yerleştirilmiş geniş yük kafilelerine olan gerekliliği ortadan kaldırarak, her adamın kendi teçhizatını taşıması beklenirdi. Ne yazık ki, adamlar için bu, ona "Marius katırı" adlandırmasını kazandıran yaklaşık 45 kilo ağırlığındaki teçhizatı taşımak demekti.

Bulunduğu Uluslar